One Fine Spring Day/ Güzel Bir Bahar Günü
Güzel bir bahar günü.. Kime göre güzel, orası yine tartışmalı. Sadece Lee Young-ae oynadığı için izlemiştim bu filmi. Ama Yoo Ji-tae’ye büyük haksızlık etmişim. Bu adamın bendeki tüm kötü adam imajı silindi, o kadarını söyleyeyim.
Ben bunları yazarken, arkada filmin kapanış şarkısı çalıyor. Hoş bir şarkı. Zaten film “ses” üzerine kurulu temel olarak. Bunu konudan hemen anlıyorsunuz zaten. Ben de bu yüzden çok sakin ve sıkıcı geçeceğini düşünmüştüm, ama gayet akıcıydı.
Gerçi Lee Young-ae’nin böyle bir rolde oynayacağını hiç düşünmezdim. Bakalım, Last Present ve bir filmini daha seyredeceğim. O zamanki fikirlerim ne yönde değişecek bilmiyorum ama bu filmde bir an, tek bir an için onu boğasım geldi.
Beklediğimden daha akıcıydı dedim ama bazıları için yine de melankolik gelebilir. Türü sevenlere tavsiye ediyorum. Hem de adam gibi Türkçe alt yazısıyla. Değişik bir film izleyelim, bir Kore bakış açısı daha alalım diyenler için gelsin.
İnternette konu ile ilgili yeri okudum da, hem doğanın hem aşkın sesini dinlemekle ilgili bir şeyler yazmışlar. Hadi oradan diyorum..
Kız radyoda program yapıyor. Oğlan ses kaydediyor. Kızın programı için doğa sesi kullanılması gerekince bu ikili birlikte çalışmaya başlıyor. Yaprağın sesi, bambunun sesi, dalganın sesi, mırıltının sesi, şarkının sesi derken böyle sürüp gidiyor.
Olan şu ki oğlan şaşkoloza döndü. Haklı da. Ne yapsın yani.
Sevdiğim Bölümler
- Oğlanın tüm hareketleri sempatikti. İncecik elma soyuşu, telefonu sallarken kafayı da aynı ritmle sallayışı, sıkılınca cep telefonu müziklerini sıradan dinlemesi, halmoninin yanında kendini koyverip ağlayıvermesi, kızın başını köpek başı okşar gibi okşayışı.
- Kız oğlanı ti’ye almaya bayılıyordu. Resimleri gösterip “Burası bizim evimiz, buradan da büyükannem geçiyor.” demesi ne ayıptı, cık cık :)
- Okul korosundaki kız şarkıya ara verilince flüdünün tükrüğünü temizledi, sallaya sallaya. Nostalji oldu..
- Kızımız niye sürekli arkasına eğiliyordu. Neredeyse gerisin geriye düşecek kadar..
- El sıkışma merasimi..
- Parmağın kanadıysa elini yukarı kaldır, salla…
- “Kimçiyi ben yaparım. Ben yapacağım”
- Kız araba kullanmasını biliyor muydu yoksa yeni mi öğrenmişti? Bu kadar kısa zamanda öğrenemez ama yine de lütfen ikincisi olsun. Çünkü birincisiyse, bana çok yapmacık gelecek.
- Bir halmoniyle harabucinin düeti vardı ya, ne şirindi değil mi. Aslında harabuci başta karısıyla şarkı söylemeye yanaşmamıştı, sözde taş fırın erkeği ya!
- Arabayı çizmek! Ben orada olacaktım, uçan tekmeyle arabanın camını paramparça ederdim! Düşündüm de… Edemezdim…
- Halmoninin kadın ve otobüs tesbiti. Tebrik ediyoruz kendisini. “İkisi de bir kere uzaklaştı mı, bir daha asla senin için durmazlar.”
- Korelileri kınıyorum. Elimizde kalan tek yaz aşkı kavramı vardı. Onu da çer çöp ettiler yine. Afferim. Yok yok, kınamıyorum. Güzel yapmışlar yine.
Enstantaneler
Artık film/diziler için yazı yazmamaya, yazacaksam da şu klasik formatımda yazmamaya karar vermiştim ama bu Lee Young-ae filmi olduğuna göre, torpili hoş görebilirim.
Bu filmi sevdim.
teşekürler
Cok ama cok tesekkurler,
Filmi izledikten sonra beğendiğimi düşündüm. Ancak, sakinken izlenmesi gereken bir film, içiniz enerji doluyken değil.
Ayrıca arirang şarkısındaki sahne gerçekten güzeldi; ‘benim gibi yaşlı erkekler, karılarıyla birlikte şarkı söylemezler’ ha, karizmayı çizdirdin be 할아버지 :)
Sakinken izlenmesi gereken bir film olduğuna katılabilirim ama yanlış anlaşılmasın, üzgünken mutsuzken falan izlenmemeli bence. Öyle anlarda bana kalsa sadece çok eğlenceli şeyler izlenmeli gerçi..
Filmi beğenmene sevindim. Türk izleyiciler arasında popüler bir film değil maalesef
Haraboci paşa paşa şarkısını nasıl da söyledi dimi, hahahha
selam seni okumayalı nasılda uzun zaman oldu, bi hafta filan :) kim bu deli diyeceksin, bu mesajı gördükten sonra silip mail atacağını umarak ; öyküzen diyip geçiyorum.
buralara uğramıyorsam, içimde olan blog yazma isteğinden… hele seni gördükçe.. neyse, bu mesajı gördüğünde silebilirsin, içinden gelirse mail atarsın görüşmek üzere…
le young ae hayranı olarak izlediğim bir filmdi.beğendim mi bilmem .düşünüyorum hala.cangemayla kıyaslıyorumd bambaşka bir karekter..
Fox rain, kaç tane dizi izledim Saraydaki Mücevher’in üstüne, ama hala ne onunla kıyasalanabilecek bir dizi görüyorum, ne de cangema karakterinin üstüne birini tanıyorum :) Hala favorim, inanılır gibi değil ama en güzelinden başlamışım Kore dizilerine..
Zaten buradaki kızın cangemayla karşılaştırılması mümkün değil dediğin gibi. Buradakini tekme tokat dövebilirsin. Oysa Cangema bizi tekme tokat döver. O derece :)
benimde ilk göz ağrım cangemadır .ne bof ne goongs ne your beautful…hiçbiri cangumun bende bıraktığı etkiyi geçemedi.le young ae en sevdiğim koreli kadın oyuncudur.hikayeside çok güzeldi.bu yıl dong yi diye bir dizi vardı.cangumdaki yüzbaşı cungomin vardı cangemayla evlendi.onun dizisi.tarihi bir dizi .yüzbaşı burda krallığa terfi etmiş:)cangema kadar olmasa onun tadında güzel bir dizi.zaten korede çok çok sevilmiş.yayılandığı her bölümü ilk sıradaydı.cangemayı çok sevdiysen dong yi yi de kesin seversin
Hahah, daha neler, benim aklıma böyle şeyler sokma rica ederim :) Dong Yi çok uzun maalesef. Onu yine de severek izlerdim ama tek şart, Trt verirse…
Ya bu Trt niye kore dizisi vermeyi kesti. Sinir oldum adamlara. Önce alıştırdılar, şimdi kaldık sap gibi ortada. Çok kızgınım Trt’ye çok. Ha fare dağa küsmüş hikayesi, ama napalım bekliyoruz
Ji Jin-hee’ye zaten Jungo-min olarak bayılmıştım. Ben de Koreli olan herkese bayılıyorum ne hikmetse :) Arkadaşlardan duyuyorum, Dong Yi’de biraz farklı bir kralı oynuyormuş. İzlemesi keyifli olduğunu söylüyorlar ama zor
bende trt ye çok kızgınım.o kadar çok mail attım ki sayısını bile hatırlamıyorum.içimden bir ses dong yi yi yayınlayacak diyor.trt lik bir dizi.hergün bir kanal açıyor bizlere bir diziyi çok görüyor.dong yi çok uzun 60 bölüm evet ama keşke biraz daha uzun olsaydı diyorsunuz.normalde uzun dizileri sevmem belkide kore dizilerini seviyor olmam bundandır.hikayeler tadında anlatılıyor.bizdekiler gibi gereksiz yere uzatılmıyor.dong yi bir klasik.
Acaba bu adam “Dong Yi”deki Kral mı? 2. resimde baya bi benziyor da o yüzden dedim..Eğer oysa ben bayılıyorum onun hareketlerine ya :) “Dong Yi”ni izlerken Kral aşkını öyle güzel göstermişti ki onun aşkını ben hissetmiştim :) Daha önce böyle gerçekçi oynayan birini görmemiştim :) Yeni nesil oyuncular ondan örnek almalı bence :) Bu arada Dong Yi yi izlemediyseniz mutlaka izleyin derim(Kralın Dong Yi’yle olan sahnelerine bayılacaksınız :) Hele hele ilk tanışma :D En sevdiğim diziler arasında 1. sırada :) )Bu filmi de izlemeyi düşünüyorum..Eğer Ji Jin Hee(Dong Yi deki Kral) değilse de pardon :( Galiba o değil çünkü ismini görmedim :( Kusura bakmayın çok konuştum galiba :( Bu arada güzel yazı eline sağlık :)
Ama şimdi gördüm oymuş :D Bu arada uzun diye galiba izlemezlik yapıyormuşsun “Dong Yi”ni..Yapma kesinlikle yapma..Çünkü çok güzel bir dizi..Ne zaman bitirdiyini anlamayacaksın bile :) Saraydakı Mücevherin Cungomini “Dong Yi” de farklı bir karakter sergiliyor gerçekten..Kahyası,Dong Yi ve oğlu Geum ile konuşurken komik,bakanlarla konuşurken ciddi,Aşkı için Kral olmaktan bile vazgeçecek bir Kralı canlandırıyor Ji Jin Hee(Jungomin)Uzun sözün kısası Dong Yi yi izlemezsen çok şey kaçırırsın(Bu arada izlerken dikkat et izleyen her kes gibi (içinde ben de varım :D ) Kralın aşkına aşık olma :D Bir de bazı sahnelerde Dong Yi ye söveceksin “Böyle Krala yapılırmı beh” diye :D Kendimden biliyorum :D Kral onun için çok göz yaşı dökecek ;) :D Spoilerin Allahını verdim ben şu anda :D Mutlaka izle derim ben :)