Hello Ghost
Uzun zamandır film tavsiye edemiyorum. Bu filmi de hem bloglarda (akira, neo) hem forumlarda sürekli görüp merak etmekteydim. Ta ki izleyip mest olana kadar.
Hem güldüren hem düşündüren.. Yok yok o Nasrettin Hoca fıkrasıydı :)
Filmi “Hahha şimdi ne olacak?” diye komik bir merak içinde izlerken iki dakika sonra hüzünlere gark olabiliyorsunuz. Ama sonra bir bakmışsınız yine gülüyorsunuz. Tam gözlerim dolmuş ağlayayazarken (o nasıl kelimedir öyle) film bitti ve hani o siyah bilgisayar ekranı ayna gibi oluverir ya bir an. İşte o zaman kendimi kocaman gülümserken buldum. 5 saniye önce hüzünlüydüm ama film biterken yine kahkaha moduna geçivermişim nasıl olduysa.
Konu yalnız ve kimsesiz bir adamın etrafında dönüyor. Adamımız o kadar çaresiz ki defalarca intihara teşebbüs etmiş, ama hepsi de başarısız. Yani bir “Lanet olsun, bunu bile beceremiyorum” havası esiyor, derken 4 tane hepsi birbirinden garip ruh (nevi şahsına münhasır ruhlar) görmeye başlıyor ve işte eğlence orada başlıyor. Sigara tiryakisi, ağlak teyze, çapkın ihtiyar, oyun delisi çocuk…
Kore film ve dizilerinde en sevdiğim şeylerden biri de karakterlerin garip kendilerine özgü davranışları. Uzun zaman geçse bile o karakteri o halleriyle hatırlıyoruz, aynı bilmemne gibi falan diyoruz… İşte aynen Cha Tae-hyun’un her defasında değişen mimik ve davranışlarına da aynı sebeple bayıldım. Rol adama uygundu gerçekten. Hayattan bezmiş hali, “Uff yine mi yaaa” halleri çok iyiydi. Ama en komiği çapkın halleriydi tabii ki. Çapkınlık olur da romantizm olmaz mı? Hele kaşlarını kaldırıp kaldırıp indirmesi… Sonra gözlerini kısıp dudaklarını bükerek müstehzi bir gülümseme eşliğinde o garip ses tonunda konuşması mesela. Şöyle ki:
Başka bir beğendiğim hali de işaret parmağı ile saçını düzeltişiydi. Hahah, çok yüzeyel buldum kendimi. Tabii ki bunlardan çok daha fazla beğendiğim şeyler var, misal sonda kadın elinde mendille “Tükür tükür” diyordu ya, orada bittim ben :) Evet yine yüzeyel bir yaklaşım oldu ama daha derine inemeyeceğim maalesef, yoksa spoiler olacak.
Sonuçta filmin kendi çapında hoş bir şekilde ilerleyip merak ettiren esaslı bir senaryosu var. Başta ayrı ayrı küçük hikayelerden oluşan bir komedi sanıyorsunuz ama bu kadarla kalmıyor. Benzetmek gerekirse bana Maeve Binchy romanlarını andırdı bu açıdan. Bir şekilde bağlantıyı koruyup geliştiriyor her seferinde.
Yani film bittiğinde kesinlikle tatmin olmuş bir şekilde ayrıldım bilgisayar başından. Tavsiye ediyorum. Yazım filmin güzelliğine yakışmadı maalesef, ama idare ediverin bu seferlik :)
Uzun lafın kısası film olarak çok enteresan bir yapım ama Kore filmleri açısından klasik ;) (Şaşırtmazlarsa şaşırırım hahah)
Aşağıdaki resim alakaya maydanoz bir Cha Tae-hyun resmidir. Koymasam çatlarım diye korktuğum için koydum.
Bu filmin tadı damağımda kaldı, pek sevdim.
Güzel film gerçekten de, tipik Kore filmlerinden, değişik bir senaryo ve beklenmedik bir son.
Evet, bu yazıyı okuyanlar filmle ilgili pek ipucu alamayacak, ama böylesi daha iyi, izleyip de şaşırmanın tadı başka oluyor. İzlenmesi gereken Kore filmlerinden bir tanesi (gerçi öyle olmayan pek yok ama :) ). Yani, pek öyle her şeyi beğenmeyip burun kıvıran ben bile tavsiye ediyorsam, vardır bir güzelliği, ona göre.
Süper bi film, tavsiyene uyup iyiki izlemişim :) cok keyifliydi ;) ipucu vermeden duramazdım bu filmi tanıtacak olsaydım ;)
Beğenmene çok sevindim akustikcim, ben de çok sevdim bu filmi. Bir Speed Scandal tadı verdi, keyif anlamında.
Filmi izledikten birkaç gün sonra yazdığım için böyle genel oldu. Yoksa hemen filmden sonra yazınca yazılar spoiler içerebiliyor ister istemez :)
bayıldım yahu ama ağlatacaktı az daha, komedi diye başlıyorum hep böyle oluyor :) teşekkürler tavsiye için :)
Rica ederim ruzigarcım.
Yine de komik bittiği için komedi sıfatına layık bence :) Zaten ben de bu tarz filmlerde “ehi ehi” diye bilgisayar başına geçip Korelilerden çokça kazık yiyorum, yazının en başında özellikle uyarma sebebim buydu :)
Zaten bi süredir aklımdaydı..yazın vede ruzigar’ın yorumunu gördükten sonra kesin izlemeliyim diye düşünüyorumm..kore filmlerini pek beğenmiyorum dizilerine nazaran o kadarda güzel olmuyor umarım bu sefer ki güzel çıkar..yazı için teşekkürler bide seni son yazımda mimledim canım haberin ola :)
Ben zaten mimlenmiştim, o zaman çifte mim oldum şu anda :)
Hello Ghost için de mutlaka izlenmeli diyebiliyorum sadece.
tatlım sen leyla ile mecnun mu izliyorsun :) hariksın :)
Evet canım, her akşam TRT sağolsun tekrarlarını yayınlıyor da, yeni bölüm bekleme derdi olmadan arka arkaya izliyorum. Ah bileydim baştan izlerdim :) Ne kadar süper bir diziymiş o öyle, karakterler falan uçmuş uçmuş
evet uçuyoruz ne güzel kamikaze, başladı çok şükür, eski bölümleri izlerken ezberleme aşamasındaydım ki ezberi sevmem :p
2. sezonun ilk bölümü bol bol güldüm :) Hele o İsmail abi’nin bıyıkları ve pullu gece elbisesi hahah :) Ben Mecnun karakterini de çok seviyorum, hem kendi başına iş açıyor sonra depresif depresif dolanıyor ortalarda :) İyi ki Leyla ile Mecnun var, keşke bugün pazartesi olsaydı
bi de gülüyorsun ama espri kaçırma gibi bi durum da var, ilk izlediğimde dilediğim gibi gülemedim :d anormalleşmeye başladım iyice bu, bi de her gün pazartesi olsun :d
“ağladıktan sonra hemen gülersen kıçında kıl bitermiş” bu repliği tam yerine oturtmuşlar.
Çok Güzel bir filmdi..