Bu blogu beş yıldır seviyorum! Nasıl?
Blogda keyifsiz konulardan bahsetmekten hoşlanmıyorum. Çünkü neyi söylersen onu duyarsın ve ona daha çok inanırsın, bu beyle :) Yalancı bir süre sonra kendi yalanına inanırmış. Mutluysam bunu paylaşınca sevincim çoğalır. Mutsuzsam da güzel şeylerden bahsederek keyiflenirim. Diye düşürüm hep. Sadece blogda değil, bu ruh hali karakterim olmuş.
Ama son zamanlarda ara sıra da olsa mutluyum diyecek kadar bile keyfim kalmadı. Yaptığım hiçbir şeyden tatmin olmamaya başladım, hiçbir şey yapmasam boş otursam da yorgun hissediyorum. Artık kendimi inandıramıyorum. Hayatta göreceğini görmüş nineler gibiyim. Sanki beni artık hiçbir şey heyecanlandıramaz. Yıllar bana bir şey katmamış, hep alıp götürmüşcesine.
Derken. Bloga ara verdiğimi fark ettim. Yazarak, yorumlara cevap vererek, diğer blogları okuyarak sadece mutlu olmuyorum, farkında olmadan hayatıma da işliyor. Başka bir bloga yorum yazdıktan sonra aklıma gelir gider eski bir arkadaşımı arar onla buluşurdum mesela. Blogda eski bir anıdan bahsettikten sonra canım ister o yerlere yeniden giderdim. Sosyalleşirdim yani. İnsan olmanın gerektirdiği şeyleri yapardım. Benim sevdiğim salt Kore dizilerini izlemek değildi, beraberinde getirdikleriydi. Hatırladım ki bu blog benim çoktan hayat tarzım oldu, benim parçam oldu.
Yeniden seven kişi olmak istiyorum. Blogla o altın günlerimi tekrar yaşamak istiyorum. Samimi olarak seviyorum dediğim günlere yeniden kavuşmam lazım. Blog sevgim hiç azalmadı. Üstelik yazmayı gerçekten özledim. Beş yıl önce bugün başladığım yolda devam etmek istiyorum. Daha güzelini yapmak istiyorum.
Özetle, bu kızı yeniden büyütmeliyim!
Beraber nice beş yıllara.
Blogu seviyorum, yorumları seviyorum, yorumlara cevap yazmayı en çok seviyorum.
Bir ara bende öyleydim sonra blog açtım :D
Beş yıl önce açmıştım, şimdi ne yapmalı? :)
Biz de seni özledik. Neyi ve neden sevdiğini anlatmalarını bekler olduk :) Ara verir insan hepimiz veriyoruz da insana bir soğuma geliyor bazen o iyi değil. Sanal da olsa arkadaşlıklar oluşturuyoruz bazıları gerçeğe dönüyor. Blog yazmak bizim gibilere iyi geliyor bence. Sen de yaz.. Anı olur hem… Bir de acaba mesleki bir depresyon içinde misin? Tatil yaptın mı? Yapmadıysan uzun zamandır bir kafa iznine çık. Kendini dinle :)
Ben de sizi özlediğimden böyle oldum sanırım :S
Mesleki depresyonda olmasam gerek, çünkü hastaneye gidince daha iyi hissediyorum. Tatilden de yeni geldim :/ Kendime kafa izni vermekten kafam bir milyon oldu.
Tam da şuan ki duygularına tercüman olmuşsun canım.Bahsettiğini o ara döneminden. Blogları okuyorum, yorum yazmaya bile elim gitmiyor. Hep derdim niye yazmıyor bu kız diye.Şimdi anladım😐 Kısaca eskisinden daha çok izler ama hiç yazmaz oldum.
Tabiiii senin beşinci yılın kutlu olsun. 6. 7. 8….. yıllarını da kutlarız inşallah. 😊
Teşekkür ederim canımcım. Siz de hep burada olun beni yalnız bırakmayın :)
Bu blogu beş yıldır seviyorum. Beyle…
-Beyle, yazdığın dizileri izlemekten zevk aldığım için. Sen önerdiysen mutlaka beğeneceğimi bilmenin rahatlığıyla.
-Beyle, yazdığın yorumlara katıldığım için. “Yahu hiç eyle düşünmemiştim”lerle “hah tam da onu diyordum”ları aynı potada eritmenin zenginliğiyle.
-Beyle, hem güldürüp hem düşündürdüğün için. Her yazını merakla beklemenin heyecanıyla.
-Beyle, konuyu/diziyi/filmi/olayı her ince ayrıntısıyla, madde madde yorumlayıp atomlarına ayırdığın için. İncelikler yüzünden.
-Beyle, kelimelerinde duygularını içtenlikle hissettirdiğin için. Samimiyetinden ötürü.
-Beyle, Sık yazamasam da, her yazını en az 3 kez okuyup, bazılarını ezberleyesim geldiği için. Alışkanlıklar sebebiyle.
İnsanoğlu bazen mutlu bazen mutsuz, bazen yakın bazen uzak. Ama gönüller hep birlikte olsun. Işık bunu (5yıldır/çok) sevdi.
Duygulandırdın beni. Teşekkür ederim, hatırladığın, takip ettiğin, değer verdiğin ve bunu söylediğin için.
Sanırım ben gözlerden uzağa kaçmadıkça gönüllerden uzaklaşmayacağım. Sevindim. Bir selpak uzatın efem, gözüme toz kaçtı :)
Nice 5 ve katlarına
Teşekkür ederim, hep beraber
Bu bloga o kadar alıştım ki olur da bir gün yerinde bulamazsam,
her sabah okula ya da işe giderken, sadece yolda rastlaştığım, bazen sohbet ettiğim,
bazen de sadece yan yana yürüdüğüm bir yol arkadaşımı kaybetmiş gibi olurum. Üzülürüm.
Yazmaya devam etmelisin, yazdıkça ne istediğini bulacağına, içinde yeni istekler duyacağına
inanıyorum. Kimileri yazdıkça, kimileri okudukça, kimiler de gezdikçe buluyormuş.
Sanırım ben ikinci gruptayım…
5. yılın kutlu olsun. 15. yıl yazısını okuyup, yorum yazmak dileğiyle:))
Bilmukabele efem. Ama ben henüz hangi gruptan olduğumu çözemedim, üçü birden olamıyor muyuz? :)
Sayende bir kez daha kendimi şartlandırdığımı- kısıtladığımı hissettim :)
Neden olamıyormuşuz, olalım gitsin :))
Sosyal ağların kullanımı arttıkça bloglara verilen değer gittikçe azaldı mı bana mı öyle geliyor? Eskiden günde okuyacak en az 5-10 blog varken şimdi bir tanesini bile zor buluyorum. Lütfen yazmaya devam et, sen yazdıkça mutlu oluyorsun; biz de okudukça ^.^
Çok haklısın, twitter’da 2 satıra bir şey sığdırmak herkesin kolayına geliyor. Resim yüklemek istiyorsan instagram var. Arkadaşlarla konuşmak için facebook aç.
Ama bilmiyorlar, blogda hepsi birarada :))
uhmm ilk blogunla bundan 1-1.5 yıl kadar önce karşılaşmıştım yazdığın şeyler çok hoşuma gitmişti o dönemlerde takipteydimde(takipteyim demem yaklaşık 1 haftaydı ama bu benim tembelliğimden kaynaklı olarak pek uzatamamayışım :D ) Gerçekten yazdığınşeyler çok güzellerdi ve dokunduğun konularda pek bir ilgimi çekmişti hatta saraydaki mücevherle ilgili yazını okuduğumda demek benim gibi birileride varmış dedirtmiştin bana :))bahsettiğin şeyler hepimize oluyor bu sıkılma dönemi en önemlisi panik yapma bir şekilde atlatıyor insan;) ama kesinlikle yazmanın bu dönemde çok rahatlattığını deneyim edinmiş biri olarak yazmaktan vazgeçme asla..! :))
Bide öyle bir yazmışsın ki benimde blog açasım geldi.. :D neyse çok uzattım yeni yazılarını beklemekteyim(gerçekten takipteyim tembellik yapmıcam bu sefer!) :))
Merhaba,
bu konu ile ilgili değil ama e-mailinize ulaşamadığımız için buradan yazıyoruz. Bizler Dokuz Eylül Üniversitesi Mütercim-Tercümanlık Bölümünde öğretim elemanı olarak çalışıyoruz. İnternet İzleyicileri ve Türkiye’de Kore Dizileri konulu bir araştırma yapıyoruz. Bu araştırmanın çıkış noktası bizlerin de Kore filmleri ve dizilerine olan ilgimiz. Sayenizde Kore dizileri/filmleri hakkında birçok bilgiye ulaşıp bunları izleyebiliyoruz. Kore dizilerinin Türkiye’deki inanılmaz etkisini ve gücünü ortaya koyacak bu araştırmanın tamamlanabilmesi için sizlerin yardımına ihtiyacımız var. Acaba size anket soruları göndersek, vakit ayırıp bu soruları yanıtlayabilir misiniz? Ayrıca bu soruların daha çok kişiye ulaşabilmesi için bu yazıyı ve izleyicilere yönelik anket sorularını bloğunuzda yayınlarsanız çok mutlu oluruz. Araştırmamıza değerli katkılarınızdan dolayı şimdiden teşekkür ediyor ve yanıtınızı bekliyoruz.
bunu.sevdim@hotmail.com‘a yazabilirsiniz.
ablaaa blogu takibe aldığımı söylemiştim sana bizimle paylaşmak istediğin yeni bir yazı yok mu??? :((